HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HZ MUHAMMED'E ?

[piran12]

Saygıdeğer Canlar,

Bu Matem-i Muharrem'de öncelikle yas tutan canların matemlerinin kabulünü, İmam Hüseyin defterine kaydını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Ben de bu matem günlerinde bütün canlarla Kerbela Olayına ilişkin bir şeyler paylaşmak ve Ebu Süfyan, Ebu Cehl'in peygamber efendimize olan düşmanlığı ve kininin Hazret-i Hüseyine kadar nasıl geldiğine değinmek istedim.
Aslında olaylar İki cihan serveri Hz. Muhammet döneminden önce başlar.Ebû Süfyan'ın dedesi Ümeyye ile Hz. Muhammed (s.a.v)'in dedesinin babası olan Haşim arasında çeşitli vesilelerle düşmanlıklar vardı .İki kabile arasındaki ilişkilerin böylesine bir şekilde seyrettiği bir dönemde
Hz.Muhammed (s.a.v) gibi rakib kabilenin ferdi olan bir şahsın peygamber olarak gönderilmiş olması Ümeyye oğullarının büyük çoğunluğu arasında olumsuz bir tesir oluşturmuş ve Ebu Süfyanın da üyesi olduğu Ümeyye Oğulları islam peygamberine ve onun getirmiş olduğu dine karşı acımasız bir tavır almışlardır.
Mekke'nin en zengin eşrafından olan Ebu Süfyan islamiyeti kabul etmemiş, peygamber efendimizi karalamış ve Hz. Peygamberle sonuna kadar savaşmıştır. Hatta Medineye Hicretin zorunlu kılındığı ve Mekkeli aşiretlerin bir gece Hz. Muhammedi öldürme girişimini de düzenleyen kişidir.( _Ki Hz.Ali o gece Hz. Muhammedin yatağında yatmış ve peygemberi öldürmeye gelen kişişlerin karşısına kendisi çıkmıştır.)Nihayetinde Mekke ordularının yapılan bütün savaşlarda yenilmesi üzerine t aen son aşamada Mekkenin Fethinde Kureşlilere ,"Muhammed öyle bir orduyla geliyor ki önünde durmak imkansız. Müslüman olun ki kurtulasınız." diyen ebu süfyan ancak o zaman korkusundan müslümanlığı kabul etmiş ;ama Peygambee ve onun ailesine karşı kin beslemeye devam etmiştir.
Öyle bir kindir ki bu; bu kin ebu süfyandan oğlu muaviyeye ondan da oğlu yezide geçmiştir. (Hepsine lanet olsun, hatta peygamber ve ehlibeyt düşmanı olan bunlara hz. diyenlere de lanet olsun.)

Saygıdeğer canlar bu soy öyle bir soydur ki ebu süfyan peygamber efendimize, ebu süfyanın oğlu muaviye Hz.imam Ali'ye ve oğlu Hz.Hasan'a, muaviyenin oğlu yezid de Hz. İmam Hüseyin'e düşmanlık beslemiş ve her dönemde binbir oyunla, insanları altın ve dünyalılkarla kandırarak hem peygamber soyunu katletmiş hem de islamyete en büyük zararı vermişlerdir. Hz. Peygamberden ve Hz.Ali'nin şehadetinden sonra yaşananlara kısaca değinmek isterim.

İmam Hasan bilindiği üzere İslamiyetin daha fazla yıpratılmaması adına muaviyenin hilafetine 2 şartla evet demiş;ama muaviye daha sonra bu sözleri yerine getirmemiştir. İmam Hasan'ın öne sürdüğü şartlardan biri muaviyeden sonra hilafetin kendisine devredilmesiyken diğeri de kardeşi imam Hüseyin'den biyat istenmemesiydi.(imam Hasan'ı böyle bir anlaşmaya zorlayan en önemli sebeb de Kufe halkının güvenilir olmaması ve muaviyenin devlet hazinesinden dağıttığı altınlara karşılık sözde müslümanları kendi yanına çekmesiydi.)

Muaviye verdiği sözleri yerine getirmedi.Kendisinden sonra oğlu yezidin hilafete oturtulabilmesi için önündeki tek engel imam Hasan ve onunla yaptığı anlaşmaydı. Çünkü kendisinden sonra hilafet imam Hasan'a geçecek ve oğlu yezid halife olamayacaktı. Böylece yezidin halife olması için imam Hasan'ın öldürülmesi gerekiyordu.

Nihayetinde Cennet gençlerinin efendilerinden Hz. Muhammedin torunu,Fatma Ana'nın ve Hz. Ali'nin oğlu İmam Hasan, Muaviyenin oyunlarıyla ,karısı Cude( Cade) tarafından zehir verilerek şehit edilmiştir.

İmam Hasan'ın şehit edilmesinden sonra muaviye ölmek üzereyken oğlu yezid halifeliğini ilan etmiş ve müslümanlardan biat toplamaya başlamıştır. Yezid halifeliğini ilan edip biyat toplamaya başlayınca yine çeşitli vilayetlerden bu defa Hz.Hüseyin'e halife olmaı durumunda kendisine biyat edileceğine dair binlerce mektup yağmaya başladı.

İmam Hüseyin'in en önemli özeliği muaviye de dahil olmak üzere hiçbir ebu süfyan dölüne biyat etmemesiydi. Elbetteki yezide de biyat etmeyecekti.

Hanedan-ı Ehlibeyt'ten İmam Hüseyin'in hilafet makamına geçmesi ve hilafetin onun hakkı olduğu talepleri vardı; ama İmam Hüseyin onca mektup gönderenlerin ne tür güvenilir olmayan insanlar olduğunu babası ve ağabeyinin hilafeti dönemimden tanıyor ve onlara güvenmiyordu.
İmam Hüseyin Hazretleri İmam Hasan'ın şehit edilmesinden sonra Ehlibeyt'le birlikte Mekke'ye çekilmiş ve gelişmeleri izliyordu. Zalim Muaviyenin zalim oğlu yezid ise halifeliğini ilan etmiş; çoğu sözde müslümanı altın ve makamla kandırıp imanlarını satın alırken ona karşı çıkan ehlibeyt bendelerini de kılıçla, zorla biata davet ediyordu. Özellikle Şam'da zaten babasından kalma bir miras varken Mısır'da da Amr bin As'ın etkisi söz konusuydu ve rahattı. Bu önemli valiliklerden biyat almıştı. Onu rahatsız eden ve önündeki en büyük engel ise İmam Hüseyin Hazretleriydi. yezidin rahata kavuşması, tahtında tacında rahat oturabilmesi için İmam Hüseyin'in biatınnı alması şarttı. Oysaki İmam Hüseyin ne yezidin babasına biat etmişti ne de yezide biat edecekti.

Bu arada Kûfe halkı başta olmak üzere islam cografyasının her bölgesinden her gün İmam Hüseyin'e Arap kabilelerinden mektuplar yağmakta ve bu mektuplarda imam Hüseyin'i, halifeliğini ilan etmeye çağırmaktaydı.

Muhammed'ül Mustafa'nın torunu Fatımat'ül Zehra ve Aliyy'ül Mürteza'nın oğlu, İmam Hasan'ül Mücdeba'nın kardeşi;; ebu süfyan soyunun ve onlara biat edenlerin kin ve düşmanlıklarının kıyamete kadar süreceğini; ayrıca dönek Arap kabilelerinin kendisini de babası ve ağabeyi gibi yalnız bırakacaklarını da çok iyi biliyordu. Tıpkı imam Hasan'ın güvenemediği gibi o da mektup göndererek biatlarını ilan eden arap kabilelerin sözlerine, ikrarlarına inanmıyor, onlara güvenmiyordu.

Bu arada İran Şahı, İmam Hüseyin'i sözlerinde durmayan arap kabilelerine inanmaması gerektiği hususunda uyarmakta ve onu İran'a davet etmektedir.

Nihayetinde Hazret-i İmam Hüseyin özellikle Kûfe halkının ısrarlı davetlerini ciddiye almış ve Müslüm İbni Akil'i iki oğluyla birlikte Kûfe'ye göndermiştir. İmam Hüseyin Kûfe halkının biyat etmesi durumunda Kûfe'ye , aksi halde Ehlibeyt'i de yanına alarak İran'a gitmek üzere Mekke'den ayrılır.

Kûfe'ye giden Müslim ibni Akil öyle bir ateşin içine düşmüştür ki İmam'a ısrarla biyat ettiklerini bildiren 30 bin kişiden hiçbiri sonrasında ne Müslim ibni Akil'e ne de iki masum çocuğuna sahip çıkmıştır. Kûfelilerin bir kısmı imanlarını altın ve makama satmış bir kısmı da zalim yezidin askerleri tarafından zorla yezide biyat etmeye zorlanmıştır. Kûfe lanetlenmiş yezidin askerleri tarafından baskı altına alınmış Ehlibeyt bendelerinin çoğu işkencelere maruz kalmış ve hayatını kaybetmiştir. Yezit insanlık tarihinde görülmemiş işkenceler yapmakta; kendisine biyat edenleri ödüllendirmekte biyat etmeyenleri ise kılıçtan geçirmektedir. Ne yazık ki İmam Hüseyin'in amcası oğlu, İmam Aliyy'ül Mürtezanın yeğeni Müslim İbni Akil ve iki masum oğlu yezidin valisi ibni ziyad'ın askerleri tarafından acımasızca şehit edilmiş ve Hz.Muhammed'in masum Ehlibeyti için Ker-bela denilen korkunç yok etme süreci de böylece başlamıştır.

Hazret-i İmam Hüseyin, Müslim ve 2 masumunun başına gelenleri Kûfe'ye yetişmeden yoldayken öğrenir. Gelen haber Müslim ve 2 oğlu yezidin askerleri tarafından şehit edildiği ve dahası da İmam Hüseyin ve Ehlibeytin kendisine biyat etmesi için Kûfe'ye yetişmesini beklediğiydi. yezid öylesine bir tuzak hazırlamıştır ki ya imam Hüseyin kendisine biyat edecek ya da bütün Ehlibeyt'le birlikte tıpkı İmam Hasan'ın şehit edildiği gibi şehit edilecektir.


YEZİD SANA LANET OLSUN ARŞ-I ALAYA KADAR
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE
OL CANINA ATAŞ DOLSUN MERKEZ-İ HÂKE KADAR
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

SOYA SÜLBE BAKILIRSA YOK TUTULACAK YANI
DEDESİ EBU SÜFYANDIR PEYGAMBERİN DÜŞMANI
ŞEHİD EYLEDİLER BUNLAR ALİ EVLAD-I HANEDANI
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

OL MELGUN MUAVİYEDİR LANET OLSUN ATASI
HAZRET-İ İMAM HASANA İÇİRDİ AGU TASI
ÖYLE ZULÜM ETTİLER Kİ BİTER Mİ HÜSEYN YASI
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

KERBELAYI BOYADILAR YERDEN GÖGE KADAR KAN
MÜMİN ALLAH İÇİN SÖYLE DAYANIR MI BUNA CAN
KUNDAKTA YATAN BEBEĞE SU VERMEYİP OK ATAN
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

ÖYLE BİR TUFAN KOPTU Kİ DUYDUN MU KERBELADA
HANEDAN-I EHLİBEYTİ SUSUZ KOYDU SAHRADA
DÖRT BİR YANDAN ÇEVİRDİLER İMAM KALDI ARADA
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

ÇOLUK ÇOCUK GENÇ İHTİYAR DİNLEMEDİ LANETİ
FIRATIN YANI BAŞINDA BİR DAMLA SU VERMEDİ
BAŞSIZ KALMIŞ NAAŞLARI KERBELADA ÇİĞNEDİ
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

OL YEZİDE LANET OLSUN HAK PEYGAMBERE BELA
ŞAH ALİYY'ÜL MÜRTEZA GEREK ZÜLFÎKAR ÇALA
HAK DEDİ DE DÖNMEDİ ŞAH HÜSEYN-İ KERBELA
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

HANEDAN-I EHLİBEYTE ETTİLER EZİYETİ
YEZİD DENİLEN MELGUNUN BU İMİŞ MEZİYETİ
KUL FİGANÎ FİGAN ETME GAYRI BU KADAR YETTİ
HÜRMET ETMEK BÖYLE MİYDİ HAZRETİ PEYGAMBERE

.)

[piran12]

İmam Hüseyin aldığı haber üzerine kervanın yönünü Kerbela denilen o vahşetin yaşandığı yöne çevirir. Asıl niyeti Kerbela'yı ve Irak'ı geçip eşi Şehriban Hatun'un babasının memleketi olan İran'a gitmektir. Aksi taktirde Bütün peygamber soyu yezidin askerleri tarafından, Şah Hüseyin yezid denen melguna biat etmediği içi şehit edilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Şah Hüseyin o katliamı yaşamamak ve Hanedan-ı Ehlibeyt'i o kanlı bölgeden uzaklaştırmak için kervanın yönünü değiştirmişti. Ama ne var ki Kûfe valisi İbni Ziyad'ın ve yezid ordusunun komutanı Har (Sonraki adı HÜR) askerleriyle imam Hüseyin'in yolunu keser ve ondan yezide biat etmesini ister. Korkuç son yaklaşmaktadır. Hanedan-ı Ehlibeyt'in etrafı kuşatılmış, Kerbelanın yanı başında akan Fırat'ın etrafı İbni ziyadın emriyle
çevrilmiştir. Aslında bu yezid ehlinin amacı ne Hüseyinden ne de ehlibeytten iat almaktı. Asıl amaç saltanat ve hanedanlıklarının önünde büyük bir engel olarak görülen PEYGAMBER SOYUNU yok etmekti.

Çünkü Hanedan-ı Ehlibeyte Peygamberin vefatından hemen sonra başlayan zulümler Hz.Fatma'nın FEDEK HURMALIKLARI yüzünden ebu bekir tarafından kaburgalarının kırılmasına, Şah-ı Velayet Aliyyü'l Mürteza'nın hilafet hakkının gaspına, İmam Hasanü'l Mücdeba'nın zehir verilerek şehid edilmesine sebep olan zihniyet ancak İmam Hüseyin ve Ehlibeyt ortadan kaldırılırsa rahat edecekti. Ve nihayetinde de öyle oldu.(Hepsine lanet olsun)

Zaten rivayet olunur ki; İmam Hüseyin Kûfe'ye hareket etmeden önce dedesi Hz.Muhammed'i rüyasında görür ve İki cihan serveri Muhammedü'l Mustafa ona rüyasında her şeyi anlatır. Gelinen noktanın çok korkuç olduğunu, İslamiyetin;ebu süfyan dölünün dalevereleri,çıkarmış oldukları fitne fesat ve karışıklıklar yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı İmam Hüseyin'e anlatılır.

Bu tür rivayetler Peygamberimizin mübarek eşi Ümmü Seleme tarafından defalarca nakledilmiş;hatta Peygamberin sağlığında,yıllar sonra yaşanacak bu vahşet defalarca Hz.Muhammed tarafından güvenilir insanlara anlatılmıştır. Bunlardan Biri de demin adını hürmetle zikrettiğimiz ;ama nedense sünni İslam anlayışı içinde bir türlü adı bile anılmayan Petgember Efendimizin eşi Ümmü Seleme Hatun'dur.

Bu önemli olaylara belki bir ara değinir, daha teferruatlı bir şekilde sohbet ederiz ümidiyle konumuza tekrar dönelim istiyorum sevgili canlar...


yezid ordusunun komutanı Har aslında Ehlibeyt muhibbanı bir insandır. İmam Hüseyin'i yezide biat etme ve Ehlibeyt'i bu ateş çemberinden kurtarma konusunda çok ısrar eder. Ama yezidin babasına, ebu ecdadına biat etmeyen Şah Hüseyin HAK dediğinden dönmez ve komutan Har'ı dinlemez. İmam'ın komutan Har!dan tek isteği, kuşatmanın açılması ve Ehlibeyt'in İran' a gitmek üzere serbest bırakılmasıdır.

Şah İmam Hüseyin'i ikna edmeyeceğini anlayan komutan yezidin de verdiği fermandan dönmeyeceğini çok iyi bildiği için Şah Hüseyin'e biat eder ve yezid ordusuyla cenk etmek için meydana ilk o çıkar. O andan sonra da artık adı Har değil HÜR'dür. Kerbela'da ilk şehiti odur ve ondan dolayı da adı HÜR ŞEHİT'ir. Vahşet dolu günler böylece başlamış olur. İnsalık tarihi İmam Hüseyin ve 72 sahabenin çektiği acıları ne yaşamıştır ne de yaşayacaktır. ( Onun içindir ki dünya durdukça yezid ve ebu ecdadı lanetlenmektedir.) Sayılı günler içinde Hanedan-ı Ehlibeyt'e bir damla su verilmez yezit tarafında. Kerbela'nın yanı başında kan koca Fırat nehrinin suyundan bırakın yetişkinleri babasının kucağında oklanarak şehit edilen İmam Hüseyin'in henüz daha kundağa sarılı olan oğlu Ali Asgar bile içemez. İmam Hüseyin'in : "Ey yezidin ve dünya malının bendeleri. Bari şu masuma bir damla su verin." feryadına karşılık henüz kundağa sarılı olan Ali Asgar oklanarak şehit edilmiştir. ( Hürmet etmek bötle miydi Hazret-i Peygambere) Kerbela şehitleri içerisinde Fırat'a ulaşmayı başaran tek kişi Celal Abbas'tır. Ancak o da Fırat'ın suyundan bir damla bile olsun içememiştir. Celal Abbas yezit kuşatmasını bir kenarında gece vakti yararak Fırat'a ulaşır;ama Hüseyin'in içemediği sudan ben nasıl olur da içerim diyerek su içmeden testileri doldurup karargaha dönmeye çalışırken oklanarak zalimce şehit edilir. yezit ordusunun son şehit ettiği zatta Şah İmam-ı Hüseyin Deşt-i Katl-i Kerbela'dır. İmam Hüseyin uzunca bir süre direnir. Karşısına çıkan birçok yezid askerini öldürür. İmam Hüseyin tıpkı babası ve ağabeyi gibi savaş hünerlerini de iyi bilen birisiydi. Hatta o kadar iyiydiler ki Sıffin savaşında onun ve imam Hasan'ın cengaverlikleri muaviyeyi korkutmuştur. Ancak yüzbinlerce imanını altına ya da korkuya satan yezid askerleri bitmek tükenmek bilmez. Nihayetinde imam Hüseyin uzaktan oklanarak attan düşer. Şimr denilen melgun (lanet olsun ona,atasına,soyuna sopuna) tarafından başı kesilerek şehid edilir.

Bizlerin anlatmaya bile dayanamadığı bu vahşeti gerçekleştirenler Şah İmam Hüseyin'in çadırın karşısında utanmadan,Allah'tan korkmadan ezan okuyup (Eşhedü en la ilahe illallah / Eşhedü en la Muhammed'en resulullah) diyerek şefaat beklentisi içerisine giren bir kavimdir. Bu nasıl bir anlayıştır ki hem torununu ve bütün soyunu şeit edecek hem de onun ümmeti olduğunu iddia ederek ondan şefaat umacaksın. Bu nasıl bir anlayıştır ki kundaktaki bebeği oklayarak şehit edecek hem de peygambere hürmetinin olduğunu , onun bendesi olduğunu savunacaksın.

hürmet etmek böyle miydi hazret-i Peygambere

LANET OLSUN YEZİDE,
LANET OLSUN ANASINA,ATASINA,ASKERİNE,LEŞKERİNE;
LANET OLSUN SOYUNA SOPUNA;
LANET OLSUN ONA UYAN KAVİME...


Sonraki yaşananlar da hepinizin malumudur ağalar...



HABERSİZ OLAN KULLAR ÇOK SIRRI HAKİKATINDAN
ÇEK KILICI ÇAL BOYNUNA İMAM ALİ HAKKIYÇÜN
GAFLETE DÜŞMÜŞ MUHANNET HABER ALMAZ BATİNDEN
LANET OKUNSUN SOYUNA İMAM HASAN HAKKIYÇÜN

ARZUHALİM SANA AYAN VARDIR BUGÜN MÜŞKÜLÜM
ŞAH HÜSEYİN KERBELADA ANIN ÜÇÜN DÜŞKÜNÜM
BÖYLE CEFA ÇEKİLMEMİŞ İNAN DAHA ŞAŞKINIM
DESTUR VER FIRAT SUYUNA İMAM ZEYNEL HAKKIYÇÜN

YETMİŞ İKİ SAHABEYİ EYLEDİLER TARUMAR
OL MUHAMMED’ÜL BAKIRA CANDAN VERMİŞİZ İKRAR
CAFER-İ SADIK İLMİNDE KAİNATIN SIRRI VAR
İHSAN ET CAHİL KULUNA KAZIM , RIZA HAKKIYÇÜN

ŞAH TAKI VÜ BA NAKI’DAN ALMIŞIM ESRARINI
HASAN ASKER GÖRÜR İDİ BUGÜNÜNDEN YARINI
HAKİKATE ERMEZ KİŞİ GÖRMEZ MEHDİ SIRRINI
FİGANİ SER KOY YOLUNA ON İKİ İMAM HAKKIYÇÜN





GEL EY KARDAŞ MUHARREMİN YASINI
ÇEKELİM DE HÜSEYN İÇİN ÇEKELİM
AH Ü FİGAN EDİP GÖZÜN YAŞINI
DÖKELİM DE HÜSEYN İÇİN DÖKELİM


ONCA MAZLUMLARIN BENZİ SARARMIŞ
EHLİBEYTTEN BAK GERİYE NE KALMIŞ
GÜNEŞ DOĞMAZ OLUP DÜNYA KARARMIŞ
SEZELİM DE HÜSEYN İÇİN SEZELİM


İNSANLIK GÖRMEDİ BÖYLE BİR VAHŞET
EHLİBEYTİM GENE EYLEMEZ MİNNET
YEZİDE ŞİMİRE GELİN BİN LANET (LANET OLSUN)
EDELİM DE HÜSEYN İÇİN EDELİM


ÇAYLAR GİBİ AKTI İMAMIN KANI
FERYATLAR, FİGANLAR SARMIŞ CİHANI
DAHA NE BEKLERSİN GARİP FİGANİ
ÖLELİM DE HÜSEYN DEYİ ÖLELİM





ALLAH’IN ARSLANI YA ŞAHLAR ŞAHI
HÜSEYN’İN HALİNİ BİLMEZ MİSİN SEN
KERBELA ÇÖLÜNDE AH Ü FİGANI
HÜSEYN’İN ZARINI DUYMAZ MISIN SEN


CEMAL-I HÜSEYN’İM BENZERDİ AYA
SOLDU O GÜL BENZİ GÜN SAYA SAYA
TAŞTAN MI CİGERİN YOKSAKİ KAYA
HÜSEYN’İN AHVALIN SORMAZ MISIN SEN


SUSUZDUR HÜSEYNİM DİLİ KURUMUŞ
DÖRT YANIN LÂİN YEZİD BÜRÜMÜŞ
ŞAHBAZLARIN TENİ YERDE ÇÜRÜMÜŞ
HÜSEYN’İN HARINI GÖRMEZ MİSİN SEN


FİGANİ’YEM DER Kİ YETİŞ EL-AMAN
HÜSEYN’İM DARDADIR HALİ PEK YAMAN
YETECEKSEN DE YET ZAMAN BU ZAMAN
HÜSEYN’İN CARINA YETMEZ MİSİN SEN



("FİGANİ" BENİM ŞİİRLEİRMDE KULLANDIĞIM MAHLASIMDIR. GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİNDE BELİRTMEK İHTİYACI DUYDUM /// YİNE DE YUH BENLİĞE DEMEYİ DE UNUTMAYALIM

[patroklos]

Verdigin bu degerli bilgiler icin cok sagol piran12. Ellerine emegine saglik.

[imamhüseyin]

saol can ellerine sağlık

[musa]

emegine saglık