Canlar Forumu Türkü Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mustafa Cemil Kılıç : Alevi Köylerine Yapılan Camiler, Cem Evine Çevrilmeli!

Aşağa gitmek

Mustafa Cemil Kılıç : Alevi Köylerine Yapılan Camiler, Cem Evine Çevrilmeli! Empty Mustafa Cemil Kılıç : Alevi Köylerine Yapılan Camiler, Cem Evine Çevrilmeli!

Mesaj tarafından ali-haydar Perş. Haz. 19, 2008 12:40 am

Mustafa Cemil Kılıç : Alevi Köylerine Yapılan Camiler, Cem Evine Çevrilmelidir!

Mustafa Cemil Kılıç : Alevi Köylerine Yapılan Camiler, Cem Evine Çevrilmeli! Cemevi

Alevileri asimile etme yöntemleri arasında yer alan en etkili yollardan biri de Alevi köylerine cami yaptırılması faaliyetidir. Yüzyıllardır cami ve ezan bilmeyen Alevilere içlerinden devşirdikleri işbirlikçiler yoluyla camiyi ve ezanı dayatma saygısızlığı, pervasızlığın tiksindirici bir boyutu olarak karşımızda durmaktadır.

Bin yıldır Arap Emevi emperyalizmine karşı direnen halkımızın son direniş kaleleri olan Alevi köyleri bir bir teslim alınıyor. Arap Emevi ibadethanesi CAMİLER yoluyla Alevi köylerine sokulmakta olan Vahhabi anlayış Milli kimliğimizin düşmanıdır. Bin yıldır anadilinde ibadet eden Alevilere camiler yoluyla Arapça ezanı dayatan zihniyet, yüzlerce yıl önce Horasan’da yüz binlerce mazlum Türkmen’i katleden Emevi işgal komutanı KUTEYBE’nin kılıçla yok edemediği Türkmen kimliğini bu defa başka yollarla ortadan kaldırmaya çalışan zihniyettir.


Ne hazindir ki bu süfli çabanın failleri, Türk – İslam sentezi dedikleri ve Türk Milliyetçiliği diye yutturmaya çalıştıkları bir ideoloji doğrultusunda Arap Emevi İslam kimliğiyle Türk kimliğini özdeşleştirmeye çalışarak sürdürmekte oldukları faaliyeti, “milli birliği sağlama” adına yaptıklarını bile söyleyebilmektedirler. Bu durum, aymazlığa bürünmüş bir ihaneti millete hizmet aldatmasıyla devam ettirmekten başka bir şey değildir.

Vahhabi misyonerlik enstitüsü hüviyetini haiz Diyanet İşleri Başkanlığı, hem yaptığı çalışmalarla hem de açıklamalarıyla Emevici asimilasyonun karargahı ve komuta merkezi gibi faaliyet göstermektedir.

Alev köylerine yapılan camilerin açılışlarına gövde gösterisi yaparcasına katılan Diyanet İşleri Başkanı ve beraberindeki Arap Emevi misyonerlerini bin yıllık bir öfke ve hınçla izlemekteyim.

Diyanet İşleri Başkanı ve onun paralelinde çalışan kimi İlahiyatçı, milletvekili, araştırmacı, yazar vb. şahıslar; koro halinde; “Cem evleri camilere alternatif olmaz, cem evlerinde yapılan ibadetler camilerde yapılan ibadetlerin yerini tutamaz, caminin karşısına cem evini, namazın karşısına cemi, Ramazan orucunun karşısına Muharrem orucunu çıkaramazsınız.” Diyerek Alevi kimliğini ezmeye, yok etmeye ve söndürmeye ne denli kararlı olduklarını ortaya koymaktadırlar.

Oysa Aleviler; camiye de, namaza da saygılıdırlar. Alevilerin, Sünni ibadethanesi olan camilerle ve Sünni ibadeti olan namazla bir sorunu yoktur. Fakat maalesef yukarıda bahsi geçen şahıs ve kurumların Alevilerin ibadet yerleri ve ibadet biçimleriyle yüzyıllara dayanan bir sorunları vardır.

Bu sorunun sonucu olarak, bir yandan Alevi köylerine cami yaptırırken bir yanda da mevcut cem evlerini camileştirmeye çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı, kimi İlahiyat eğitimli Alevileri devşirmek suretiyle Alevilerle birlikte Aleviliği de Sünnileştirmeye gayret göstermektedir.

Alevi kökenli kimi şahısların ağzından cami ve namaz propagandasına hız veren Diyanet İşleri Başkanlığına karşı ciddi anlamda direnmeye kararlı Alevi örgütleri de maalesef yok denecek kadar azdır. Bu yönde çalışma gösteren kimi Alevi kurumları ise imkansızlıklar nedeniyle sonuç alıcı bir çaba ortaya koyamamaktadır.

Ne hazindir ki, birkaç ay evvel Sivas’ın bir köyünde bir cem evi, köye atanan imam marifetiyle camiye çevrilmek istenmiştir. Halkın tepkisi üzerine bundan vazgeçilmiştir. Yoğun baskı nedeniyle Anadolu’da birkaç köyde Aleviler cem evlerinin yanında veya bir üst katında cami olarak kullanılmak üzere mekanlar tahsis etmek zorunda kalmaktadırlar.

Kimi Alevi köy muhtarlarının, Cenazelerimizi kaldıracak din görevlisi olmadığı için mecburen köyümüze cami yaptırıp imam atanmasını sağlıyoruz, şeklinde yaptıkları açıklamalar, aslında devleti yönetenlerin Alevi yurttaşlarımızı nasıl bir çaresizliğe mahkum ettiklerini anlatan açıklamalardır. Bu durum utanç verici bir olay değil midir ?

Alevilerin kendi inanç önderlerini yetiştirme imkanlarını bile ellerinden alan ve böylece onları Sünni din görevlilerine mecbur bırakan bir yönetim anlayışının adil bir anlayış olduğunu kim iddia edebilir ?

Alevilerin camiye gidip ibadet etmeleri mümkün değildir. Zira; Alevilerin, hilafetlerini meşru kabul etmedikleri Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ın adları, yaldızlı yazılarla ve süslü, gösterişli yazı stilleriyle yazılıp asılan bir mekanda Aleviler nasıl ibadet edebilir ?!!!

Alevilerden bunu talep etmek zulüm değil midir ?

Evet zulümdür !

Aleviler bu talebi yerine getirip o camilere giderek ibadet ederlerse Alevi olmayı sürdürebilirler mi ?

Hayır sürdüremezler !

Camide yapıldığı şekliyle namaz, Alevilerin ibadet şekli midir ki Aleviler namaz çağrılmaktadır ?

Hayır, camilerde yapıldığı şekliyle namaz, Alevilerin ibadet biçimi değildir. Alevilerin ibadeti, ayin – i cemdir.

Artık bu yürek yakan zulümden vazgeçilmeli ve Alevi köylerine yapılan camiler cem evi haline getirilmelidir.

Alevi köylerinde kapıları kilitli ve cemaatsiz yüzlerce cami mevcuttur. Eğer o köylerde bu camilerden yararlanmak durumunda olan Sünni yurttaşlar yoksa o camiler, köy halkı tarafından derhal cem evine çevrilmelidir. Bu, onların en doğal hakkıdır. Zira o camilerin yapılması için gerekli olan kaynak, halkın ödediği vergilerden sağlanmaktadır. Halk kendi verdiği vergilerle yapılan camileri, kendi inançlarına uygun ibadet mekanları haline getirme hakkına da sahiptir.

Bunun tersini iddia etmek ve böyle bir girişimin ülkeye zarar vereceğini ileri sürmek Aleviler ve Alevi talepleri üzerinde psikolojik baskı oluşturmaktır.

Mazlumiyetin en koyusuna mahkum edilen Alevi yurttaşlarımız, üzerlerindeki zulmün daha da artmaması için bu gibi konularda susmayı tercih etseler de, bu satırların yazarı olarak şahsım Sünni gelenekten gelen biri olmam hasebiyle ve Türkçü kimliğimden güç alarak yüce peygamberimiz Hazreti Muhammed’in;

“ Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Hadisi gereği susmamayı imanımın icabı addediyorum.

Zulme rıza göstermeyeceğim. Zira zulme rıza göstermek zalime boyun eğmektir, onunla ortaklık kurmaktır.

Zalimlerden olmamam için basiretimi açan rabbime hamd olsun !

Türk evine gelesin, hem çü Nesimi olasın.

Bir gün ola diyesin, cübbe vü destar nedir ?

Diyerek bizi Türkçe ibadet edilen Türk evine yani cem evine çağıran Nesimi hazretlerinin himmeti üzerimize olsun !

MUSTAFA CEMİL KILIÇ

09. 02. 2008

İSTANBUL

erenlermeydani.com
ali-haydar
ali-haydar
Admin

Mesaj Sayısı : 3376
Nerden : İzmir/Eskişehir
Kayıt tarihi : 15/02/08

https://canlar.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz