Canlar Forumu Türkü Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Görgüsüz Kuşlar

3 posters

Aşağa gitmek

Görgüsüz Kuşlar Empty Görgüsüz Kuşlar

Mesaj tarafından DeliDervis Çarş. Mayıs 21, 2008 11:09 pm

Görgüsüz Kuşlar



Cok uzun zamandır “milliyetçi muhafazakârlık”ın milliyetçiliğinin de, muhafazakârlığının da sulandığını; “sosyal demokrasi”nin, “sol”un ateşli bir hastalığa yakalandığını; siyasal yarışta, duygu ve inançların açıkça sömürüldüğünü görüyoruz. Ulusal ve evrensel değerleri kendince tanımlayıp kullanan kesimin yalnız “sağ”daki politikacılar olmadığını görmekse, başka bir hüzün kaynağıdır.

Başımıza gelebilecek en büyük yıkım, politikaya “görgüsüzlüğün” egemen olması ve bunun erdemmiş gibi topluma yutturulmaya çalışılmasıdır. Ne yazık ki yaşamın her alanını akıl almaz bir görgüsüzlük kuşatmıştır. Görgü, yalnızca bir toplumca uyulması gereken saygı ve incelik kuralları değildir; aynı zamanda deneysel bilgidir, deneyimdir. Kişi, kötü eğitimle eğitimsizleşmişse; ülkesinin tarihsel ve kültürel birikiminden pay alamamış, akılcı bir sonuç çıkaramamışsa; evrensel değerlerin yalnızca adını biliyor ve bunları çıkarı için kullanıyorsa; üstelik toplum önderliğine soyunuyorsa; görgüsüzlük, tepeden aşağı vıcık vıcık akacaktır.

Görgülü kuşlar gördüğünü işler; görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler? Ne yazık ki böyle bir süreçten geçiyoruz. Hiç aklından geçmeyen oruna, üne ve olanaklara kavuşanların çoğu için, bu “ani yükselişin” açıklaması da sınırlıdır. “İlahi güç” yürü demiştir. Attıkları her adımın “hayırlara vesile olması” kaçınılmazdır; nasılsa “Allah yollarını açık edecek”tir. Sağduyusu “sığduyu”ya devşirilen halk, “Yürrüüü!” diyerek, bu görgüsüzlere ense tıraşını gösterinceye dek, bu maskeli balo yaşamın her alanında biraz daha sürecektir.

Böyle bir dünyanın önde gelenleri; politikacısı, yazarı, gazetecisi, “akademisyen”i, sanatçısı; artık “yıldız” değil “star”dır; önlerinde açılmadık kapı yoktur. Çoğunun giyim kuşamı, kullandığı dil, yediği içtiği, sağduyusuna güvenilen halkın bakış açısını sığlaştırırken yaşama alanını da daraltmaktadır. Bu toz duman içinde, “dağdaki çoban” benzetmesine kızan kişi, elbette niçin dağda bırakıldığını sorgulayamaz; elbette ara ara yanağından makas alanı dost sanır; elbette bu kısırdöngüyü demokrasi beller. 1950’lerin bir önderi, “Artık ince demokrasiye paydos” demişti; demokrasimiz, o zamandan beri inceliyor. Birkaç kez de koptu; düğüm üstüne düğüm atıldı; düğüm yerleri özellikle eğitim kurumlarına denk getirildi. Eğitimin, koptu kopacak düğümlerle yürütüldüğü bir sistemden, “aklı hür, vicdanı hür” bireyler çıkacağını beklemek boşunaydı.

Demokrasi dersi

Meclis TV’yi izlerken içimiz acıyla doluyor; ülke sorunlarını tartışanların çoğu ülkenin diliyle konuşamıyor. Belki de kimisi, “sosyal”in, toplumla ilgili, toplumsal demek olduğunu bilmediğinden, “sosyal” başlıklı yasalar konuşulurken “sosyal”i, öcü bildiği “sosyalizm”le karıştırıyor olacak ki toplumun eğitim, sağlık ve adalet isteğini yadırgıyor; hakları kısıtlama oyunlarına katılıyor. “Laik” demeyi başaramayan vekil, laikliği yeniden tanımlamaya kalkıyor; “milli”yi doğru seslendiremeyen ulusal demeye korkuyor; demokrasiyi “demokraaasi”ye çeviren, demokrasi dersi veriyor. “Ulusal, ulusallık, ulusçu, ulusçuluk..” gibi söyleyiş ve yazım sorunu olmayan öz kavramlarımızla çete tabelaları yazılmak isteniyor. Görgüsüzlüğün, kural tanımazlığın en çirkin, en yanıltıcı biçimi, sözcük oyunlarıyla yanlışı doğru diye satmaktır. “İnce demokrasiye paydos” buyruğundan bu yana, düğümlü eğitimle eğitimsizleştirilenler, ulusalla evrensel olanı çağdaş bilginin, sanatın verileriyle harmanlamaktan uzaklaşarak inancın gücüne sarılmış, dağdaki çobanı ve kentteki gecekonduluyu umarsız bırakmışlardır. Halk; ulusal denince her şeyin, her olanağın kendisine özgü olması gerektiğini hemen anlar; ulusal bilinç uyanır, ulusal kimlik sahiplenilir. Ulusal değerlerin bilinçle sahiplenilmesi, yurttaşlık bilincini güçlendirip yükseltir. Yurttaşlık bilincinde inanç ilk sırada değildir; bu da görgüsüz kuşlarla destek aldıkları atmacaların işine gelmez.Ne ki hiçbir kısırdöngü sonsuza dek sürüp gitmez; biz, yurttaşlık bilincinin görgüsüz kuşları eninde sonunda uçuracağına inanıyoruz.

Cumhuriyet 21.05.2008

Sevgi ÖZEL

DeliDervis

Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 23/03/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Görgüsüz Kuşlar Empty Geri: Görgüsüz Kuşlar

Mesaj tarafından patroklos Perş. Mayıs 22, 2008 11:04 am

Ne ki hiçbir kısırdöngü sonsuza dek sürüp gitmez; biz, yurttaşlık bilincinin görgüsüz kuşları eninde sonunda uçuracağına inanıyoruz.

Umarim öyle olur.

Yazida da belirtildigi gibi
Böyle bir dünyanın önde gelenleri; politikacısı, yazarı, gazetecisi, “akademisyen”i, sanatçısı; artık “yıldız” değil “star”dır; önlerinde açılmadık kapı yoktur. Çoğunun giyim kuşamı, kullandığı dil, yediği içtiği, sağduyusuna güvenilen halkın bakış açısını sığlaştırırken yaşama alanını da daraltmaktadır. Bu toz duman içinde, “dağdaki çoban” benzetmesine kızan kişi, elbette niçin dağda bırakıldığını sorgulayamaz; elbette ara ara yanağından makas alanı dost sanır; elbette bu kısırdöngüyü demokrasi beller. 1950’lerin bir önderi, “Artık ince demokrasiye paydos” demişti; demokrasimiz, o zamandan beri inceliyor. Birkaç kez de koptu; düğüm üstüne düğüm atıldı; düğüm yerleri özellikle eğitim kurumlarına denk getirildi. Eğitimin, koptu kopacak düğümlerle yürütüldüğü bir sistemden, “aklı hür, vicdanı hür” bireyler çıkacağını beklemek boşunaydı.
sorun zaten halkin egitimsiz, bilimden, akildan, mantiktan yoksun birakilmasidir. Daha dogrusu bu bir sorun degildir bazilari icin bu bir hedefti. Malesef bu hedefe ulasildi. Ülkede yasayan büyük bir cogunluk CAHIL. Hal böyle oluncada bu kuslar tünedigi yerden kolay kolay gönderilemezler.
patroklos
patroklos
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi

Mesaj Sayısı : 815
Kayıt tarihi : 16/02/08

https://canlar.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Görgüsüz Kuşlar Empty Geri: Görgüsüz Kuşlar

Mesaj tarafından ali-haydar Perş. Mayıs 22, 2008 6:17 pm

Başımıza gelebilecek en büyük yıkım, politikaya “görgüsüzlüğün” egemen olması ve bunun erdemmiş gibi topluma yutturulmaya çalışılmasıdır.

bunun bir erdemmiş gibi algılanması bizi mahfetti zaten. yargıdan,polisine kadar güvenebileceğimiz tüm kurumlar çökmüş.

adamlar bugün kalkıp yargıya kafa tutabiliyorlarsa yazı çok doğru demektir.
ali-haydar
ali-haydar
Admin

Mesaj Sayısı : 3376
Nerden : İzmir/Eskişehir
Kayıt tarihi : 15/02/08

https://canlar.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz