Canlar Forumu Türkü Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kimin içindeyse, bir adım öne çıksın!

Aşağa gitmek

Kimin içindeyse, bir adım öne çıksın! Empty Kimin içindeyse, bir adım öne çıksın!

Mesaj tarafından patroklos Cuma Şub. 22, 2008 10:50 pm

Değerli dostlar, hatırlar mısınız, okullarda ******’ün adı telaffuz edildiğinde, “içimizde” dediğimiz törenleri. İlkokuldan beri bağırırız; içimizdesin, izindeyiz ATAM!


Veya ******‘ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri’ne subay yetiştiren Harp Okulu’nda, ******‘ün numarası okunduğunda, “içimizde” diye ayağa kalkan subay adaylarını.

Ne “içimizdeymiş” ama değil mi! O kadar içimizdeymiş ki, Türkiye Cumhuriyeti süratle tasfiye edilirken içimizden çıkarıp bir türlü dur diyemedik. Hepimizin, susan, ses çıkarmayan, üç kuruş menfaat için bu kokuşmaya, yozlaşmaya, bozulmaya kayıtsız kalan hepimizin “içine…”! Gelelim dur diyemediğimiz sürecin detaylarına.

Cumhuriyetin içi boşaltılıyor

Sanmayın ki bu yazıyı sadece türban düzenlemesinden dolayı kaleme aldım veya son yaşananlardan panik oldum, kaleme sarıldım. İlk günden beri hatta 2001 yılının sonundan 2008 başına kadar başta ekonomi alanında atılan her türlü gayri milli adıma karşı oldum. Ve maalesef şimdi görüyorum ki, bu adımlar ile son düzenlemeleri üst üste koyunca karşı hareket olarak nitelendirilen, Türkiye Cumhuriyeti’nin “ekonomik-siyasal-sosyal-hukuki” anlamda içini boşaltan süreç, çok yol almış.

Bu noktada ilk dönemde hatta 2007 sonuna kadar, var olan siyasi otoriteye, her alanda destek olan ve şimdi türban düzenlemesi ile “ne oluyor” diyen basın mensuplarına da bir çift lafım var. Bunlar Avrupa Birliği (AB) yalanına kendi amaçları için sarılıyorlar dediğimizde “hedef Avrupa” diyerek ellerini güçlendiren, olmayan Avrupa projesini destekleyip, pazarlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline su katılmasına destek olan, karşılıksız bir şekilde Kıbrıs‘ın elimizden gitmesini destekleyen, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türk halkını soymasına çıpa diyerek icazet veren ve en önemlisi siyasi otoritenin gölge oyunlarına alet olan sizler değil miydiniz. Bu cümlem bütün köşe yazarlarına değil. Kime olduğunu kendileri anlar.

Eleştirmeye hakları yok

Onların şimdi gelinen noktayı eleştirmeye hiç ama hiç hakları yok. Avrupa diye bir projemi vardı ki, Avrupa’nın Türkiye’ye dayattığı etnik bölünme dahil her türlü isteği hedef tam üyelik diye desteklediniz. Avrupa diye bir projemi vardı ki, Kıbrıs‘ın hiçbir karşılık almadan, elimizden gitmesine alkış tuttunuz. Türk halkının yararına bir detay mı vardı ki, IMF’nin Türkiye’yi soymasına çıpa diyerek el çırptınız. Daha onlarca şey sayarım.

Ey basınımızın bazı “köşe babaları”, sizler var olan siyasi otorite kadar suçlusunuz! Şimdi hiç “çırpınıp, bağırıp, çağırıp” şov yapmayın. Destek olduğunuz her olmayan ve pazarlanan proje altında gizlenen amaçlar şimdi ortaya döküldü ve sizler de varolan siyasi otorite kadar suçlusunuz. Bu noktada ilk günden beri bu gidişe karşı duran, Avrupa projesi, IMF ile anlaşma, sıcak para akışı gibi her türlü kan emici dinamiğe karşı savaşan bütün basın mensupları, kapıdaki görevliden, genel yayın yönetmenine kadar, lütfen bu tespitlerimden alınmasınlar ve bir vatandaş olarak duruşlarına takdir ve teşekkürlerimi kabul etsinler.

Tek endişe türban değil

Sonuç 1: Bugün hala “içimizde” diye bağırmaya ve gidişattan samimi olarak endişe etmeye hakkı olanlar, hangi meslek gurubundan, hangi taraftan olursa olsun, sadece ve sadece son 7 yılda çizgisini net olarak ortaya koyanlar ve yerinde sağlam duranlardır. Gerisinin tek söz dahi etmeye hakları yok.

Sonuç 2: Eleştirdiğiniz siyasi otorite, gözünüzde ne kadar tehlikeli işler yapıyorsa, bu gidişe destek olan, bilerek, bilmeyerek çanak tutan her canlı özellikle kalem tutan herkes, en az onlar kadar suçludur.

Sonuç 3: Sadece türban düzenlemesinden endişe duyuyorsanız, bilin ki, Avrupa Birliği diye pazarlanan dinamik ve altında atılan adımlar , IMF’nin sıcak para babaları istediğinde yaptırdığı her düzenleme, ülkenin kanını emen uluslararası sıcak para rantı, çağdaşlaşma diyerek düzenlenen bölünme, Vakıflar yasası, 301. madde ve daha onlarca adım bu ülke adına en az türban” düzenlemesi kadar tehlikeli.

Alintidir.
patroklos
patroklos
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi

Mesaj Sayısı : 815
Kayıt tarihi : 16/02/08

https://canlar.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz