Canlar bu Şiir Çok Güzel Ve anlamlı Bir Şiir Okumanızı Rica ediyorum
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Canlar bu Şiir Çok Güzel Ve anlamlı Bir Şiir Okumanızı Rica ediyorum
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Buralara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Yol Uzak Hane Viran
Dersen Eğer Kemal’im
Dilediğin Yere Çık
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Gör Ki Ne Haldedir Ey Türk Gençliği
Gör Ki Ne Haldedir Bursa’da Dediklerin
Gör Ki Ne Haldedir Bu Yurdun Efendisi
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Oralara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Karadeniz Derler Bir Kara Derya
Kömürmüdür Yürekmidir Ocaklarda Ki
Ağıt Mıdır Figan Mıdır Bacalarda Ki
Kimi Ağlar Ekmek Ekmek Ne Bilem
Kimi Ağlar Okul Okul Ne Bilsin
Ne Bilsin Grizuyu Grevi Sendıkayı Kemal’im
Ne Bilsin Yoksul Yetim
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Kömürlere
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Kimi Kurşun Sıkar, Kimi Cop Sallar
Kan Akar Okulların Kapılarından
Defteri Kan, Kitabı Kan, Günaydını Kan
Böylemi Doğmuştu Güneş Samsun’dan?
Ekmeksizler Okul Diye Meleşir
Bir Kalemi Yedikardeş Üleşir
Ölen Ölür Ölmeyenler Ağlaşır
Bu Muydu Beklediğin Kurtuluşundan?
Sen Hep Samsun’amı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Bir De Okullara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Derdim Çoktur Hangisine Yanayım?
Hangi Bir Kurbana Ağıt Düzeyim?
Ne Yöne Gittikki Geldik Bu Yana?
Bu Kuyudan Hangi Yöne Bakayım?
Kemal’im, Kemal’im; Tatlı Kemal’im
Kılıcı Belinde Atlı Kemal’im
Sen Hep Böyle Heykelde Mi Durursun?
Sen Hep Böyle Nutukta Mı Durursun?
Sen Hep Böyle Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Kahvelere Irgat Pazarlarına
Hele Bir De Zindanlara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bır Kemal’im
Yazın Gel, Güzün Gel, Zemheride Gel
Zemheri Soğuk Dersen Kemal’im
Azıcık Beride Gel
Gelde Anlasınlar Sen Kimin Kemal’isin
Ağanın Mı? Beyin Mi? Beyoğlunun Mu?
Gel Hele Bir
Gel Hele Bir
Gelde Anlasınlar Sen Kimin Kemal’isin
Gel De Bir Gör Hele Hallerimizi
Kimler Çalıp Çırpar Ellerimizi
Yunuslu Pirsultanlı Dillerimizi
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Heryere
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Çık Ki Her Yer Samsun Olsun Kemal’im
Çık Ki Her Yer Samsun Olsun Kemal’im
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Ece Aromatik
ece aromatik
sana bir bozgun
yoksa bir bayram mı
gümüşhane sokakları
içimde pervasız acılar
ağlayabilse delimsi kararlı
Yaman
budanmaz dalları
hatanın ağılı dudakları
isterik kımıldama
nicesi dalgalanır
zıpkın sesi güvencesiz
ADAMLARDA ve AŞKLARINDA
AMAN HA ARMAĞAN
gecede gündüzde
tik tik
baştan yalpalar gövde
büyük kurtarıcı
bir üflesen karanlığa
EY HARİKULADE ROMANTİK
KALDI MI ÖYLE HAVALARIN?
kirli ve satılmış coğrafyanın martavallarına
Ey Kuzgun Ey Romantik
yaralanır yaralanmaz dediğin
TUTKULAR sende atlı
prensibi delilik
sağ tarafımda kimse ağlamadı
sol tarafıma mezar kazıldı
Er Romantik
olsun o eylem
şerefine gençsin
bir çarşısı buluttan
fark ettik derini
bin bir rüya eder sufiliği
yollarda davan
tıkır tıkır çocuksu
kentin avuçları
çetesi gündüzde silik
portakal kadınlar ırmağı
Yakar Romantik
yumuşayan ıssızlığın
karanlık sesinde ilk
berisi sonra
pencereler pırıltılar
silk ve ilk
yaprak coşkusunda
Yaşaması Ve Ölmesi Aromatik
Bu Öyle Bir Kuzgun
Bu Öyle Bir Romantiği Yüzyılların
İsa Kantarcı
Kosif Hüseyin
Kuzinesinin önünde pöstekisine uzanmış
Yirmi dört saat kaynayan demliği
Günde yüzlerce kez açılıp kapanan
bir zamanların yasaklanmış tütün tabakasıyla
Sürekli cigara sarardı
Tükürüğü yetmeyinceye dek.
Tüm dünyası fındık bahçesi, tütün tarlası
ve bir düzine çocuğu idi.
Ayağında çülkisi ve kara lastiğiyle
Dağ gibi bir adamdı
Sevecen yüreği ile…
Mehmet Kuvvet
Terazi...
Terazinin bir kefesine seni koydum.
Diğerine kendimi,
Bir bakayım dedim;
Hangimiz daha deli?
İbre ortada kilitlendi kaldı.
Ne ileri,
Ne de geri!
Sibel Uygun
Kafadarlar Kıraathanesi
Biz
şarapçı ekber, sefil seyfi
izmaritçi mahmut ve ben
yakamozda rakıya çıktık düş denizine
hani diyorum
rakıya meze de olmak vardı işin içinde
olsun dedi yolcu bir balık
bir tek kasabın dalkavuk kedisiydi
bozan, oltanın keyfini
bir şey daha vardı
geceye damlasını akıtan
ay düştü
avuçlarımızdan
Yasemin Kaplan
Tedirgin
Yürürdü güneşe su çeker gibi
Yorulur yol, ayakları bahtı olurdu
Gönlünü serdi mi meydanlara
Şehirler mazlumların tahtı olurdu
Şu eski hırkaya saklanan adam
Saklar yüzünü çocukluğumdan
O şimdi, tedirgin bir şarkıdır
Korkunca dua gibi okunan
Şahan Çoker
Konuş Ankara
Temiz kal!
Balkanlardan, Orta Akdeniz den gelen kar gibi
O taneler ki,
Ne güzel süslerdi bir kadın gerdanını
Yahut uzun ince ellerini…
Umudum;
Temiz kalmaya direnen toprağın göğsüne düşen parmaklarımı,
Filizlendirip yaşatmak…
Ah bu koca şehirde
Ayyuka çıktığında yüreğimin sesi,
Cümle cümle beynimin caddelerinde,
Tahtına kurulmuş sultanın fermanı okunur…
Siyah gözlerimden dökülen helyum atomları
Yakar geçmişe dair ne varsa
Külleri
Sırtlanların
Yer cücelerinin
Aynalarına sır olur
Görsünler kendilerini…
Taarruza geçen ruhumun saldırgan yanı
Dor atlar, beyaz atlar ve çığlıklar
Savunma yetisi kalmamış uysal benliğimin zırhını delip geçen oklar
Savaş alanı benliğim
Konuşanlar, susanlar
Kaçanlar, kovalayanlar
Korkaklar, cesurlar…
Vazgeç!
Benden ya da benden
Ya yan yana durmasını bil
Ya da karşı karşıya mücadele et
Ya kazan ya kaybet…
Yeter!
Sussun şu arka sokaktaki bilmem hangi sopranonun ince sesinden vuran şarkı
Evrendeki tüm sesler sussun
Yalnız sen konuş
Konuş Ankara
Gündüz anlatılan masallar gibi olsa da
Gitmeden hadi bir şeyler söyle
Ganimetlerini toplarken bir bir
Hadi gitmeden bir şeyler söyle...
Nazire Balcılar
Hasretin
Geceler boyunca yoldaşım oldu
Gönül yastığımda büyür hasretin
Semaya yıldızlar onunla doldu
Güneşi siyaha boyar hasretin
Yollara çevrili, yorgundur gözler
Kalbe ansız inen vurgundur sözler
Yıllar geçse bile silinmez izler
Delik deşik kalbi oyar hasretin
Gök yarılır sanki yürek ağlarken
Çığlık atar rüzgâr hüzün bağlarken
Yalnızlığa mahkûm susku dağlarken
İnleyen besteye uyar hasretin
Yürekte titriyor sevda alevi
Yaşama bağlayan sırdır bu sevi
Muhabbetsiz kalır sensiz aşk evi
Anlamsız hallere koyar hasretin
Sevil Nizamoğulları
Yolcu
Sevebilmek hülyalarıyla yalnızlığa giden yolcu
senden sevmeni istemediler ki sevdin
senden üzülmeni istemediler ki ağladın
sen kendi yalnızlığını kendin yarattın
Nur Ulusoy
Hele Birde Buralara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Yol Uzak Hane Viran
Dersen Eğer Kemal’im
Dilediğin Yere Çık
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Gör Ki Ne Haldedir Ey Türk Gençliği
Gör Ki Ne Haldedir Bursa’da Dediklerin
Gör Ki Ne Haldedir Bu Yurdun Efendisi
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Oralara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Karadeniz Derler Bir Kara Derya
Kömürmüdür Yürekmidir Ocaklarda Ki
Ağıt Mıdır Figan Mıdır Bacalarda Ki
Kimi Ağlar Ekmek Ekmek Ne Bilem
Kimi Ağlar Okul Okul Ne Bilsin
Ne Bilsin Grizuyu Grevi Sendıkayı Kemal’im
Ne Bilsin Yoksul Yetim
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Kömürlere
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Kimi Kurşun Sıkar, Kimi Cop Sallar
Kan Akar Okulların Kapılarından
Defteri Kan, Kitabı Kan, Günaydını Kan
Böylemi Doğmuştu Güneş Samsun’dan?
Ekmeksizler Okul Diye Meleşir
Bir Kalemi Yedikardeş Üleşir
Ölen Ölür Ölmeyenler Ağlaşır
Bu Muydu Beklediğin Kurtuluşundan?
Sen Hep Samsun’amı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Bir De Okullara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Derdim Çoktur Hangisine Yanayım?
Hangi Bir Kurbana Ağıt Düzeyim?
Ne Yöne Gittikki Geldik Bu Yana?
Bu Kuyudan Hangi Yöne Bakayım?
Kemal’im, Kemal’im; Tatlı Kemal’im
Kılıcı Belinde Atlı Kemal’im
Sen Hep Böyle Heykelde Mi Durursun?
Sen Hep Böyle Nutukta Mı Durursun?
Sen Hep Böyle Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Kahvelere Irgat Pazarlarına
Hele Bir De Zindanlara
Çık Hele Bir
Çık Hele Bır Kemal’im
Yazın Gel, Güzün Gel, Zemheride Gel
Zemheri Soğuk Dersen Kemal’im
Azıcık Beride Gel
Gelde Anlasınlar Sen Kimin Kemal’isin
Ağanın Mı? Beyin Mi? Beyoğlunun Mu?
Gel Hele Bir
Gel Hele Bir
Gelde Anlasınlar Sen Kimin Kemal’isin
Gel De Bir Gör Hele Hallerimizi
Kimler Çalıp Çırpar Ellerimizi
Yunuslu Pirsultanlı Dillerimizi
Sen Hep Samsun’a Mı Çıkarsın?
Ay Oğul, Ay Kemal’im
Hele Birde Heryere
Çık Hele Bir
Çık Hele Bir Kemal’im
Çık Ki Her Yer Samsun Olsun Kemal’im
Çık Ki Her Yer Samsun Olsun Kemal’im
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Ece Aromatik
ece aromatik
sana bir bozgun
yoksa bir bayram mı
gümüşhane sokakları
içimde pervasız acılar
ağlayabilse delimsi kararlı
Yaman
budanmaz dalları
hatanın ağılı dudakları
isterik kımıldama
nicesi dalgalanır
zıpkın sesi güvencesiz
ADAMLARDA ve AŞKLARINDA
AMAN HA ARMAĞAN
gecede gündüzde
tik tik
baştan yalpalar gövde
büyük kurtarıcı
bir üflesen karanlığa
EY HARİKULADE ROMANTİK
KALDI MI ÖYLE HAVALARIN?
kirli ve satılmış coğrafyanın martavallarına
Ey Kuzgun Ey Romantik
yaralanır yaralanmaz dediğin
TUTKULAR sende atlı
prensibi delilik
sağ tarafımda kimse ağlamadı
sol tarafıma mezar kazıldı
Er Romantik
olsun o eylem
şerefine gençsin
bir çarşısı buluttan
fark ettik derini
bin bir rüya eder sufiliği
yollarda davan
tıkır tıkır çocuksu
kentin avuçları
çetesi gündüzde silik
portakal kadınlar ırmağı
Yakar Romantik
yumuşayan ıssızlığın
karanlık sesinde ilk
berisi sonra
pencereler pırıltılar
silk ve ilk
yaprak coşkusunda
Yaşaması Ve Ölmesi Aromatik
Bu Öyle Bir Kuzgun
Bu Öyle Bir Romantiği Yüzyılların
İsa Kantarcı
Kosif Hüseyin
Kuzinesinin önünde pöstekisine uzanmış
Yirmi dört saat kaynayan demliği
Günde yüzlerce kez açılıp kapanan
bir zamanların yasaklanmış tütün tabakasıyla
Sürekli cigara sarardı
Tükürüğü yetmeyinceye dek.
Tüm dünyası fındık bahçesi, tütün tarlası
ve bir düzine çocuğu idi.
Ayağında çülkisi ve kara lastiğiyle
Dağ gibi bir adamdı
Sevecen yüreği ile…
Mehmet Kuvvet
Terazi...
Terazinin bir kefesine seni koydum.
Diğerine kendimi,
Bir bakayım dedim;
Hangimiz daha deli?
İbre ortada kilitlendi kaldı.
Ne ileri,
Ne de geri!
Sibel Uygun
Kafadarlar Kıraathanesi
Biz
şarapçı ekber, sefil seyfi
izmaritçi mahmut ve ben
yakamozda rakıya çıktık düş denizine
hani diyorum
rakıya meze de olmak vardı işin içinde
olsun dedi yolcu bir balık
bir tek kasabın dalkavuk kedisiydi
bozan, oltanın keyfini
bir şey daha vardı
geceye damlasını akıtan
ay düştü
avuçlarımızdan
Yasemin Kaplan
Tedirgin
Yürürdü güneşe su çeker gibi
Yorulur yol, ayakları bahtı olurdu
Gönlünü serdi mi meydanlara
Şehirler mazlumların tahtı olurdu
Şu eski hırkaya saklanan adam
Saklar yüzünü çocukluğumdan
O şimdi, tedirgin bir şarkıdır
Korkunca dua gibi okunan
Şahan Çoker
Konuş Ankara
Temiz kal!
Balkanlardan, Orta Akdeniz den gelen kar gibi
O taneler ki,
Ne güzel süslerdi bir kadın gerdanını
Yahut uzun ince ellerini…
Umudum;
Temiz kalmaya direnen toprağın göğsüne düşen parmaklarımı,
Filizlendirip yaşatmak…
Ah bu koca şehirde
Ayyuka çıktığında yüreğimin sesi,
Cümle cümle beynimin caddelerinde,
Tahtına kurulmuş sultanın fermanı okunur…
Siyah gözlerimden dökülen helyum atomları
Yakar geçmişe dair ne varsa
Külleri
Sırtlanların
Yer cücelerinin
Aynalarına sır olur
Görsünler kendilerini…
Taarruza geçen ruhumun saldırgan yanı
Dor atlar, beyaz atlar ve çığlıklar
Savunma yetisi kalmamış uysal benliğimin zırhını delip geçen oklar
Savaş alanı benliğim
Konuşanlar, susanlar
Kaçanlar, kovalayanlar
Korkaklar, cesurlar…
Vazgeç!
Benden ya da benden
Ya yan yana durmasını bil
Ya da karşı karşıya mücadele et
Ya kazan ya kaybet…
Yeter!
Sussun şu arka sokaktaki bilmem hangi sopranonun ince sesinden vuran şarkı
Evrendeki tüm sesler sussun
Yalnız sen konuş
Konuş Ankara
Gündüz anlatılan masallar gibi olsa da
Gitmeden hadi bir şeyler söyle
Ganimetlerini toplarken bir bir
Hadi gitmeden bir şeyler söyle...
Nazire Balcılar
Hasretin
Geceler boyunca yoldaşım oldu
Gönül yastığımda büyür hasretin
Semaya yıldızlar onunla doldu
Güneşi siyaha boyar hasretin
Yollara çevrili, yorgundur gözler
Kalbe ansız inen vurgundur sözler
Yıllar geçse bile silinmez izler
Delik deşik kalbi oyar hasretin
Gök yarılır sanki yürek ağlarken
Çığlık atar rüzgâr hüzün bağlarken
Yalnızlığa mahkûm susku dağlarken
İnleyen besteye uyar hasretin
Yürekte titriyor sevda alevi
Yaşama bağlayan sırdır bu sevi
Muhabbetsiz kalır sensiz aşk evi
Anlamsız hallere koyar hasretin
Sevil Nizamoğulları
Yolcu
Sevebilmek hülyalarıyla yalnızlığa giden yolcu
senden sevmeni istemediler ki sevdin
senden üzülmeni istemediler ki ağladın
sen kendi yalnızlığını kendin yarattın
Nur Ulusoy
cemocan- Mesaj Sayısı : 63
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 16/02/09
Geri: Canlar bu Şiir Çok Güzel Ve anlamlı Bir Şiir Okumanızı Rica ediyorum
alevilik bölümü yerine, şiirler bölümüne açalım istersen dost
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz